İngilizce nin önemini kavrayan aileler artık erken çocukluk döneminden itibaren çocuklarını ikinci bir dil ile tanıştırıp bu dili öğrenmelerinden öte dili kendi ana dilleri gibi edinmelerini istiyor. Bu yüzden anaokulları İngilizce, oyuncaklar ve çizgi filmler İngilizce, okullar İngilizce ağırlıklı olarak seçiliyor hatta sadece dil becerileri iyi olsun diye kolejlere gönderilen çocuklar var. Amaç; dünya insanı olsun, iyi derecede İngilizce bilip profesyonel iş yaşamında bir adım önde olsun. Onlar büyüdüklerinde belki İngilizce bilinmesi zaten zorunlu görülen bir dil olup başka bir dil öğrenme avantaj haline gelecek. Peki dil öğreniminin önemi çocuk üzerinde bu kadar hissettirilmeli mi? Dil öğrenmek bu kadar zor mu?

Aslında hayır. Zorlaştıran biraz da bizleriz. Farkında olsak ta olmasak ta önem verilen şey üzerine vurgu yapıldıkça çocuktan beklenti içine girilmekte ve çocuk “öğrenme / edinme” baskısının altına girmeye başlamaktadır. Nerede zorunluluk ya da beklenti oluşur orada ne keyif ne de edinimsel beceri vardır. Yani teori oluşur, pratik statik kalır. O yüzden de yetişkinlerde dahi “Anlıyorum ama konuşamıyorum” yakınmaları mevcuttur. Kişiler yetişkin ya da çocuk onca zaman bir dili öğrenmek için çabalayıp sonuçtan tatmin olmadıkça bu karşılarına fobi olarak çıkmaktadır.

Bırakın çocuklar dili kendilerini ifade etmenin bir diğer yolu olarak görsünler. Eğlenerek, severek, bildiği yolun diğer bir alternatif ifade biçimi olarak ele alsınlar. Sevilen dersler ya da öğretmenlerin derslerde ki performansı artmasını hatırlamak burada doğru olur. Heves, ilgi, sevgi öğrenmeyi hızlandırır.

Biz Capital English Edu olarak yetişkinlere eğitim vermekle beraber çocuklar içinde oluşturulmuş programlarımız vardır. Bu programlar ile size çeşitli alternatifler sunup size uygun programı oluşturmaya çalışıyoruz